14 Eylül 2022 Çarşamba

Dini bayram tatillerinin ekonomiye etkisi

Bilindiği gibi Türkiye’de kutlanan iki dini bayram vardır. Bunlardan biri Ramazan Bayramı, diğeri de Kurban Bayramı’dır. Bunların ilkinde 3,5 günlük, ikincisinde ise 4,5 günlük resmi tatil bulunmaktadır. Ülkemizde zamanın ölçüsü olarak Miladi takvim kullanılırken bu bayramlar Hicri takvime göre kutlanır. Dünyanın güneşin çevresinde dönmesini esas alan Miladi takvim 365 gün -dört yılda bir 366 gün- çekerken, ayın dünyanın çevresinde dönmesini esas alan Hicri takvim ise 354 gün -bazı yıllarda 355 gün- çeker. Bu nedenle dini bayramlar her yıl 10-11 gün geriye doğru hareket eder. Bu yüzden dini bayramlardaki tatillere “hareketli tatiller” adı verilir. 

Dini bayram tatillerinin bu hareketliliği Türkiye’de ekonomik göstergelerin yorumlanmasında ek bir zorluğa yol açmaktadır. Dini bayram tatilleri Türkiye’de özellikle sanayi üretimi ile dış ticaret verileri üzerinde çok etkili olmaktadır. Dini bayram tatilleri her yıl aynı tarihe denk gelseydi, ekonomik göstergelere olan etkileri mevsimsel düzeltme yöntemleriyle yakalanabilirdi. Mevcut durumda ise bu etkiler mevsimsel düzeltme yöntemleriyle yakalanamamakta ve sürekli yer değiştiren bir baz etkisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden ekonomik göstergeler yorumlanırken dini bayram tatillerinin denk geldiği dönemlere özel bir ilgi gösterilmesi şarttır. 

İşin kötüsü, dini bayram tatillerinin etkileri sadece iş günü kaybı şeklinde de ortaya çıkmamaktadır. Özellikle tamamı hafta içine denk gelip de "köprü günü etkisi" denen mekanizmayla hafta sonu tatilleriyle birleşip dokuz güne uzadığı dönemlerde bu tatiller ekonomik göstergelerde dalgalanmalara da yol açmaktadır. Böyle dönemlerde, teslim tarihi bayram tatiline denk gelen siparişlerin önceden yetiştirilmeye çalışılması, bayram tatilleri öncesinde sanayi üretiminde ve ihracatta ek bir artışın ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Bayram tatilleri sırasında gümrüklere gelip biriken ithal malların tatil sonrası topluca çekilmesi ise bayram tatilleri sonrasında ithalatta ek bir artış yaratmaktadır. Bayram tatillerinin ayın ortalarına denk geldiği dönemlerde, aynı ay içinde olup bittikleri için, bu etkiler aylık verilere çok yansımamaktadır. Ancak bayram tatillerinin ayın başlarına veya sonlarına denk geldiği dönemlerde, bir kısmı önceki ya da sonraki aya denk geldiği için, bu etkiler aylık verilerde dalgalanmalara neden olmaktadır. Bu yüzden özellikle sanayi üretimi ve dış ticaret verilerini yorumlarken bayram tatillerinin ayın hangi dönemine denk geldiğine de mutlaka dikkat etmek gerekmektedir.

Dini bayram tatillerinin bu etkileri, bu tatillerin bir aydan önceki aya kaydığı yıllarda daha da belirgin olmaktadır. Örneğin sanayi üretimi 2021 yılının temmuz ayında yıllık bazda %1,5 düşmüştü. Bu düşüş 2020 yılında büyük bölümü ağustos ayına denk gelen Kurban Bayramı tatilinin 2021’de tamamının temmuz ayına kaymasından kaynaklanmıştır. Bu durum 2021’in temmuz ayında iş günü sayısının 2020’nin aynı ayına göre düşmesine neden olurken, 2021’in ağustos ayında ise iş günü sayısının 2020’nin aynı ayına göre artmasını sağlamıştır. 2021’in ağustos ayında sanayi üretiminde yıllık bazda yaşanan %20’lik yükselişte iş günü sayısındaki artışın da etkisi vardır.

Gelelim bu yıl temmuz ayında neler olduğuna... Temmuz ayında sanayi üretiminin takvim etkisinden arındırılmış seriye göre yıllık bazda %2,4 arttığını, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış seriye göre aylık bazda ise %6,2 düştüğünü gördük (bkz). Bu yıl temmuz ayında Kurban Bayramı tatili, 15 Temmuz'daki resmi bayram tatiliyle de birleşerek 10 güne uzadı. Bu da temmuz ayındaki iş günü sayısını hem geçen yılın temmuz ayına hem de bu yılın haziran ayına göre düşürdü. Geçen yıl da Kurban Bayramı temmuz ayına denk geldiği için, geçen yılın aynı ayına kıyasla yaşanan iş günü kaybı o kadar yüksek olmadı. Buna karşılık temmuz ayındaki iş günü sayısı haziran ayına kıyasla ise büyük düşüş gösterdi. İşte temmuz ayında sanayi üretiminin önceki aya göre %6,2 gibi olağanüstü bir düşüş göstermesi bundan kaynaklanıyor. Her ne kadar bu düşüş mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış seriden hesaplanıyor olsa da her yıl bayram tatiline denk gelen aylarda bu tür dalgalanmalar olması bu arındırma işleminin bayram etkisini tam olarak gideremediğini gösteriyor.

Kısacası, temmuz ayında sanayi üretiminde gördüğümüz performans kaybının bir bölümü iç ve dış talepteki olumsuz gelişmelerden kaynaklanırken bir bölümü de bayram etkisinden kaynaklanmış gibi görünüyor. Bayram etkisi yıllık bazdaki üretim artışına daha az, aylık bazdaki üretim artışına ise daha çok yansımışa benziyor. Bayram etkisinin geçmesiyle muhtemelen ağustos ayında yıllık bazdaki artışta bir miktar yükseliş görürken aylık bazda da tekrar artış göreceğiz. Üçüncü çeyrekte sanayi üretiminin ve dolayısıyla ekonomideki büyümenin ne olacağını ağustos ayındaki bu toparlanmanın boyutunu gördükten sonra daha iyi anlayabileceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder