7 Eylül 2022 Çarşamba

Enflasyonun iki ölçüsü: TÜFE ve GSYH deflatörü

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) deflatörü enflasyonun iki ölçüsüdür. TÜFE aylık olarak yayınlandığı GSYH deflatörü ise üç ayda bir yayınlanan cari ve sabit fiyatlı GSYH verilerinden hesaplandığı için ilki ikincisinden daha popülerdir. Bu iki ölçüden hesaplanan enflasyon oranları normalde birbirine paralel seyreder ama Türkiye'de son dönemde ikisi arasında belirgin bir ayrışma var. Üstelik bu ayrışma beklenen yönde de değil. Ne demek istediğimizi anlatabilmek için öncelikle bu iki ölçü arasındaki farklardan bahsedelim.

TÜFE ile GSYH deflatörü arasında üç temel fark vardır. Birinci fark, TÜFE sadece tüketiciler tarafından satın alınan mal ve hizmetlerin fiyatlarını ölçerken GSYH deflatörünün ekonomide üretilen tüm mal ve hizmetlerin fiyatlarını ölçmesidir. Yani GSYH deflatörü firmalar ve hükümet tarafından satın alınan mal ve hizmetlerin fiyatlarını da içerir. İkinci fark, TÜFE yurtdışında üretilmiş malları da kapsarken GSYH deflatörünün sadece yurtiçinde üretilmiş olan malları kapsamasıdır. Mesela Almanya'da üretilip Türkiye'de satılan bir otomobilin fiyatı TÜFE içinde yer alırken GSYH deflatörü içinde yer almaz. Üçüncü fark, TÜFE farklı mal fiyatlarına sabit ağırlıklar verirken GSYH deflatörünün değişen ağırlıklar vermesidir. Yani TÜFE sabit bir mal sepeti kullanılarak hesaplanırken, GSYH deflatörü, GSYH'nin bileşimi zaman içinde değiştikçe mal sepetinin değişmesine imkan verir.

Burada ele aldığımız konu açısından bu üçüncü fark özellikle önemlidir. Mankiw'den (2009: 36) şu alıntı bunun önemini daha iyi anlamanızı sağlayabilir: 

"İktisatçılar sabit bir mal sepetine sahip bir fiyat endeksini Laspeyres endeksi ve değişken bir mal sepetine sahip bir fiyat endeksini de Paasche endeksi olarak adlandırırlar. Hangisinin hayat pahalılığının daha iyi ölçüsü olduğunu belirlemek için iktisat teorisyenleri bu farklı türlerdeki fiyat endekslerinin özellikleri üzerinde çalışıp durdular. Zamanla ortaya çıkmıştır ki, hiçbiri açıkça bir diğerinden üstün değildir. Farklı malların fiyatları farklı miktarlarda değiştiği zaman Laspeyres (sabit sepet) endeksi hayat pahalılığını daha fazlaymış gibi gösterme eğiliminde olacaktır çünkü bu endeks tüketicilerin daha ucuz mallarla daha pahalı malları ikame etme imkanları olduğunu dikkate almamaktadır. Bunun aksine Paasche (değişken sepet) endeksi hayat pahalılığındaki artışı, olduğundan daha az gösterme eğilimindedir. Paasche endeksi alternatif malların ikamesini dikkate almasına rağmen böyle bir ikameden kaynaklanabilecek tüketicinin refahındaki azalmayı yansıtmamaktadır."

TÜFE bir Laspeyres endeksi GSYH deflatörü ise Paasche endeksidir. Bu bilgiler ışığında, enflasyonun hızla yükseldiği dönemlerde tüketicilerin pahalı malları ucuz mallarla ikame etmesi nedeniyle TÜFE'nin hayat pahalılığını olduğundan daha yüksek, GSYH deflatörünün ise olduğundan daha düşük yansıtmasını beklememiz gerekir. Yani TÜFE'deki artış GSYH deflatöründeki artışın üzerine çıkmalıdır. Nitekim Mankiw'in Makroekonomi kitabının İngilizce orijinalinden aldığımız aşağıdaki grafiğin gösterdiği gibi ABD'de enflasyonun hızla yükseldiği 1970'li yıllarda böyle olmuştur. Daha aşağıdaki grafiğin baş tarafında Türkiye'de de durumun 1999'da böyle olduğu görülüyor ama enflasyonun füze gibi yükseldiği son tarafında GSYH deflatörünün TÜFE'yi sollayıp geçtiğini görüyoruz. Mesela ikinci çeyrekte TÜFE %74,1'lik enflasyona işaret ederken GSYH deflatörü %99,5'lik enflasyona işaret ediyor. Oysa teorik olarak bunun tam tersi olmalıydı.


Bu durum bu ikisinden en azından birinin yanlış ölçülüyor olabileceğini düşündürüyor. Eğer TÜFE doğru ölçülüyorsa GSYH deflatörü ondan daha düşük bir enflasyona işaret etmeliydi. Fakat o zaman da zaten pek inanılır gibi görünmeyen ekonomik büyüme olağanüstü yüksek seviyelere çıkardı. Yok eğer GSYH deflatörü doğru ölçülüyorsa o zaman TÜFE ondan daha yüksek bir enflasyona işaret etmeliydi. Elbette bunların ikisinin de yanlış ölçülüyor olması olasılığı da var. Bu olasılıklardan hangisinin doğru olduğunu bilmiyoruz ama hem enflasyon hem de buna bağlı olarak ekonomik büyüme hesaplarında bir sorun var gibi görünüyor.

Kaynaklar:

Mankiw, N. Gregory (2009). Makroekonomi. Çev. ed: Ömer Faruk Çolak. Ankara: Eflatun Yayınevi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder