21 Eylül 2022 Çarşamba

Yeni Ekonomi Modeli neden çalışmadı?

Bundan bir yıl önce 23 Eylül'de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) rutin toplantısı vardı. O toplantıdan 100 baz puanlık faiz indirimi çıkmış, %19 olan para politikası faizi %18'e düşürülmüştü. Her ne kadar o dönemdeki ekonomi yönetiminin toplantıdan önceki günlerde yaptıkları açıklamalardan bu toplantıdan bir faiz indiriminin çıkacağı anlaşılmışsa da enflasyonun %19,3 yani para politikası faizinin üzerinde olduğu bir ortamda bu indirimin gelmesi yine de çoğu iktisatçıyı şaşırtmıştı. Çünkü ben de dahil bu iktisatçıların "ezber"ine göre böyle bir ortamda faizin indirilmesi değil yükseltilmesi gerekirdi. Bu iktisatçılara göre böyle bir ortamda faiz indirimi yapılmasının sonucu ise kurların sıçraması ve dolayısıyla enflasyonun yükselmesi olurdu. 

Tabii o sırada bunun Yeni Ekonomi Modeli (YEM) -veya son dönemdeki adlandırmayla Türkiye Ekonomi Modeli (TEM)- denen bir modelin ilk adımı olduğunu bilmiyorduk. Fakat sonraki üç ayda hem faiz indirimlerinin devamı hem de söz konusu modele geçildiği açıklaması geldi. Yapılan açıklamaya bakılırsa YEM'in temelini "düşük faiz" ve "rekabetçi kur" oluşturuyordu. Modele göre "düşük faiz" ile yatırımlar desteklenecek, büyüme ve istihdam sürdürülebilir hale getirilecek, "rekabetçi kur" avantajı ve yatırımların artmasıyla ihracat arttırılıp ithalat düşürülecek, böylece de cari açık cari fazlaya evrilerek dış borca bağımlılık ortadan kaldırılacaktı. Cari açık cari fazlaya dönünce dövizin bollaşmasıyla kur üzerindeki baskının da ortadan kalkacağı ve enflasyonun düşeceği iddia ediliyordu.

Fakat aradan geçen bir yılda sonuç bu modelin uygulayıcılarının beklediği gibi değil, söz konusu iktisatçıların söyledikleri gibi oldu. TCMB'nin eski başekonomisti ve şimdinin Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hakan Kara'nın twitter'da ifade ettiği gibi, cari açık azalacağına iki katına çıktı, enflasyon da düşeceği yerde hızla yükselip dörde katlandı.


Acaba Yeni Ekonomi Modeli şu ana kadar neden çalışmadı? Daha önemlisi, bundan sonra çalışabilir mi? Modelin uygulamacılarına bakılırsa ilk sorunun yanıtı şubat ayında patlayan Rusya-Ukrayna Savaşı'nda yatıyor. Onlara göre bu savaş dünya emtia fiyatlarında yükseliş getirdiği için cari açığı düşürmek mümkün olmadı. Modelin uygulamacıları, sanırım, ikinci sorunun yanıtının ise "evet" olduğunu düşünüyor. Onlar barışın sağlanmasıyla modelin bekledikleri sonuçları vereceğinden emin gibi görünüyor. 

Fakat bana göre Yeni Ekonomi Modeli'nin şu ana kadar çalışmamasının esas nedeni yanlış parametrelere dayanıyor olması. İşin doğrusu Türkiye'de "rekabetçi kur" diye bir şeyin çalışması zaten pek olası değildi ve bundan sonra da çalışması çok mümkün değil. Çünkü Türkiye'nin ihracatı fiyatı düşünce kapış kapış satın alınacak ürünlerden oluşmuyor. Ayrıca ihracatın ithal girdi içeriğinin yüksek olması nedeniyle kurlardaki artış maliyetleri yükselterek ihracatta kazanılan avantajı kısa sürede ortadan kaldırıyor. Bu yüzden Türkiye'nin ihracatı kura duyarlı değil. İhracatımız esas olarak dünya ekonomisindeki büyümeye bağlı olarak hareket ediyor. Çünkü dünya ekonomisi büyüdüğünde genellikle ihracat pazarlarımızdaki talep de yüksek oluyor.

1988-2021 dönemi verileriyle reel mal ve hizmet ihracatındaki değişimin (MHIHD) tüketici fiyat endeksi bazlı reel kur endeksindeki değişime (RKD) ve dünya ekonomisindeki büyümeye (DUNBUY) duyarlılığını ölçen bir modelin sonuçlarını gösteren aşağıdaki tablo buna işaret ediyor. Modelin sonuçları reel kurdaki değişimin mal ve hizmet ihracatı üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olmadığını gösteriyor. Buna karşılık dünya ekonomisindeki her 1 puanlık büyümenin ise Türkiye'nin mal ve hizmet ihracatındaki değişimi 3 puan kadar yükselttiği görülüyor.


Yukarıdaki tablonun sunduğu bilgi yeni değil. Türkiye'de bu konu üzerine yapılan ve bir kısmı da TCMB bünyesinde gerçekleştirilmiş olan pek çok çalışma aynı şeyi söylüyor. Hal böyleyken Yeni Ekonomi Modeli'nin uygulayıcılarının nasıl olup da böyle bir işe giriştiklerini anlamak zor. TCMB'deki uzmanlara sormuş olsalardı, onlar muhtemelen bu modelin çalışmayacağını söylerlerdi. Bana göre en iyi açıklama, ekonomiyi canlı tutmak için indirilen faizin kurlarda yarattığı yükseliş karşısında geri adım atmak yerine buna kılıf bulmak için bu modelin icat edilmiş olması gibi görünüyor. Bu modelin faiz indirimi sürecinin başında değil de bu indirim kurları sıçrattıktan sonra ilan edilmiş olması, yani kervanın yolda düzülmesi, bana böyle düşündürüyor. Fakat her şeyin bilerek ve isteyerek yapıldığını iddia edenler de var. Kim bilir, belki de onlar haklıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder